OSMANLI ÖNCESİ SALİHLİ
Salihli´nin tarihini anlatmaya Antik Sarder (SART) kenti ile başlamak gerekmektedir.
Sardes/Sart Gediz havzasında, Sart Çayı kıyısında ve Bozdağ´ın batısındaki tepelerin kuzey yamaçları üzerinde Meles adlı bir kral tarafından kurulmuştur. M.Ö.1750-1200 yıllarında Hititler döneminde Şardes´in de içinde bulunduğu bölge ASSUWA olarak anılmaktadır.
Sardes´in bu dönemde köy mü kasaba mı yoksa saraya bağlı bir şehir mi olduğu bilinmemektedir. M.Ö.1200-1000 yılları arasında önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte özellikle M.Ö.7-6 yüzyıllarında büyük gelişme göstermiş, Lidya devletinin başkenti olmuş ve büyük önem kazanmıştır. Endüstriyel buluşlar, para, ülkeler arası hicret, lirik şiir-müzik felsefe-astronomi-coğrafya ve heykelcilik M.Ö.6 ve 7. Yüzyıllarda Sardesle başladı ve gelişti diyebiliriz. Sardes Lidya Devleti sona erdikten sonra da önemini korumuş, Persler döneminde Satraplık merkezi, Romalılar zamanında eyalet merkezi, Bizans döneminde ise Theme merkezi olmuştur. Dünya ticaret yollarının değişmesi sonucunda Bizans imparatorluğunun son zamanlarında önemini yitirmiştir.
1075 yıllarında Selçuklu Türkleri Sardes´i aldılar. O günden sonra da Sart diye anılmaya başlanıldı. Sart 1098 yılında Haçlıların desteği ile Bizans´ın eline geçti ise de 1313 yılında Germiyanoğulları´nın komutanı Aydın Bey tarafından kesin olarak Türk egemenliği altına alındı. 16. yüzyıldan itibaren de Salihli Sart´ın işlevini yüklenmeye başlamış ve onun yerini almıştır. Salihli tarihinin Salih Dede adlı kişinin eski Salihli´nin doğusunda bugünkü Kocaçeşme Mahallesi´ndeki hanı ile başladığı inanılmış ise de bunun doğru olmadığı anlaşılmaktadır.
Salihli´nin güneyindeki Bozdağ eteklerindeki tepelerde ve Çakallar deresinde eski devirlerden kalma mezarlar bulunmaktadır. Son olarakta M.Ö.6. Yüzyıla ait olduğu anlaşılan bir tümülüs mezar bulunmaktadır. Mezarlar genellikle yerleşim merkezleri çevresinde bulunduğuna göre bugünkü Salihli´nin güneyinde antik bir yerleşim merkezi bulunduğu kesindir. Bugünkü Salihli İlçesine ait ilk kayıt 1518 yılına aittir ve Veled-i Salih/Salihoğlu köyü olarak anılmakta ve Sart kazasına bağlıdır. 1535 tarihli ve Aydın Livasına bağlı İzmir-Çeşme-Atasluğ- Tire-Birge-Güzel-hisar- Sultanhisar- Kestel- Bozdoğan- Arpaz- Yenişehir- Alaşehir- Sart kazaları kurasının tımarlarını havi mufassal defter kayıtlarında da Veled-i Salih/Salihoğlu adlı bir köyün varlığını teyid etmiştir.
SALİHLİYİ İLK KURAN AİLELER.
Mustafa Oğulları- Aydın Oğulları
Sinan Fakihoğulları- Bahsayiş Oğulları
İskender Oğulları- Şahmelik Oğulları
Yusuf Oğulları- Bedir Oğulları
İlyas Oğulları- Turgut Oğulları
OSMANLI DÖNEMİ SALİHLİ
Salihli adına kaza olarak (Kaza-ı Sard maa Salihli) ilk defa 1831 yılında yapılan nüfus sayımında köy olarak ise 16. Yüzyıl arşiv kayıtlarında rastlanmaktadır. Salihli köyünün varlığına ait ilk belge, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü (istanbul)´ndeki 148 sıra numaralı, 935 H./1528-1529 M. tarihli Aydın livasına bağlı kazaların nüfus, hasılat ve tımarlarını havi mufassal defterdeki kayıtlara aittir. Bu defterde Aydın sancağı Sart Kazasına bağlı Veled-i Salih adlı bir köyün adı geçmekte ve köyün14 haneyi (vergi nüfusu) barındırdığı belirtilmektedir. Veled-i Salih (Salihoğlu) köyü ile ilgili ikinci önemli kayıt Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (Ankara) arşivinde bulunan 144 numaralı 981 H /1573-1574 M. tarihli Aydın mufassal tapu defterindedir.
Defterde nefer ve 9 haneden oluşan Karye-i Veled-i Salih adlı bir köyden söz edilmektedir. Yıllık vergi geliri 1550 akçe olan köyde buğday, arpa, nohut, pamuk, börülce, susam,keten,kendir gibi ürünlerin yetiştirildiği yazılıdır. Yine aynı defterde Sart´ta 54 nefer, 6 çift 5 yarım çift, 30 bennak, 10 mücerrit kişiden söz edilmekte köyde 2 değirmenin var olduğu ve buğday, arpa, börülce, susam, nohut, bakla, burçak, yonca,ekildiği anlatılmaktadır. 16. Yüzyıla ait bu iki Osmanlı arşiv belgesinde adı geçen ve Aydın Sancağı Sart kazasına bağlı olan Veled-i Salih adlı bu köy büyük bir olasılıkla bugünkü Salihli kentinin ilk çekirdeğidir.
Köyün kuruluşunu da Salihlu (Salihler) adlı Yörük topluluğunun gerçekleştirdiğinden kuşku duyulamaz. Bu isme Saruhan ve Aydın sancakları dışında daha birçok sancak kazalarında rastlanması, büyük ve etkili bir topluluk olduğunu göstermektedir. Salihler Yörüklerinin yerleşmiş oldukları yere isimlerini vermiş olmaları nedeniyle 16. ve 17. yüzyıl kayıtlarında Salihli´nin bulunduğu bölgede birkaç Salihli köyü daha bilinmektedir. Ancak bu köylerin Saruhan sancağı içinde kalışı ve Sart kazasına bağlı olmayışları, bugünkü Salihli´nin çekirdeği olmayacakları varsayımına kesinlik kazanmıştır.
Sonuç olarak Salihler Yörük topluluğunun yazılı belgelere göre bugünkü Salihli yerinde 16. Yüzyıl başlarında yerleşik hayata geçmiş olduğunu ve bir köy kurduklarını söyleyebiliriz. Şimdilik köyün, dolayısıyla Salihli´nin kuruluşunun 1528 yılı olarak kabul etmekle beraber, bulunacak belgelerle, bu tarihin daha da önceye inebileceğini belirtmek gerekiyor. 17. yüzyılda Salihli´ye ilişkin belgelerin yetersizliği yüzünden bir açıklama getirilemiyor. Yalnızca tahmin olarak Evliya ÇELEBi´nin Alaşehir´den Sart´a gelirken Bozdağ eteğini izleyen yolculuğu sırasında (1673) gördüğü "Mamur köyler" den birisinin Salihli olabileceği ileri sürülmektedir. 18. yüzyılda da Salihli´nin nasıl bir yapıya sahip olduğu konusunda herhangi bir kaynağın bulunmayışı veya bulunamaması üzücü bir durumdur.
İşte bu yüzdendir ki Salihli´nin kuruluşu bir anlamda geçmişi en son 19. Yüzyılda tarihlendirilmiş, belleklere çok yeni bir yerleşim olduğu yerleşmiştir. Salihli´nin 19.Yüzyıldaki gelişmesini, gerek nüfus,gerekse işlevsel yapı olarak pek çok eserde bulmak olağandır. Bu yüzyılda Sart´ı gezmeye gelen gezginlerin bir kısmı Salihli´ye de uğramışlar, bazıları Salihli üzerinden Adala, Alaşehir gibi değişik yönlerde yolculuklarına devam etmişlerdir. Salihli, 1831 yılındaki ilk Osmanlı nüfus sayımında Aydın sancağına bağlı, Sart ile birlikte bir kaza kimliğine sahip bulunuyordu. Sart´ın o tarihe kadar Aydın Sancağının bir kazası olduğunu biliyoruz. Bu sayımda Salihli ile birlikte anılması, Sart´ın yönetim işlevinin zayıfladığını göstermektedir.
Salihli´nin büyüdüğünü ve kaza merkezliğini devralmaya hazır olduğunu ortaya koyması, kentin 19.Yüzyılın ilk yarısında böyle büyümesinin ve tanınmasının en büyük nedeni, burada çarşamba günleri kurulan pazarın etkisi olmasıdır. Salihli´nin 19. Yüzyıldaki yaşamında yönetsel merkezlilik dışında meydana gelen diğer olgu da, kasabadan demiryolu hatlarından biri olan İzmir kasaba demiryolu,1866 yılında tamamlandıktan sonra, bu hattın Alaşehir´e kadar uzatılmasına karar verilmiş 1875 yılında Salihli´den de demiryolu geçirilerek hizmete açılmıştır. Turgutlu´dan Alaşehir´e uzatılan bu hattın Salihli´den geçirilmesinin nedeni, bu yerin kervan yolu üzerinde bulunmasına bağlanmaktadır. Böylece aynı yol üzerinde daha önceleri develerle yapılan yük taşımacılığı, demir yolunun gelmesiyle yerini trene bırakmıştır. Kervan sahipleri zarara uğradıklarından dolayı uzun süre demir yolunu kabullenememişler, hatta onu sabote yoluna gitmişler, en sonunda develerini satmak zorunda kalmışlardır.
İşte Salihli 19. Yüzyıl sonlarında, bu iki büyük değişikliğin etkisiyle ayrıca pazarının büyüklüğü ve bir uğrak yeri olması nedeniyle adını duyuran bir kasaba haline gelmiştir. Salihli´nin bilinen yakın tarihinde her zaman varlığına tanık olduğumuz Rumlar, 20. Yüzyılın başlarında Ege bölgesi yerleşim merkezlerinde olduğu gibi kentin demografik ve ekonomik yapısında önemli bir yer işgal ediyorlardı. Orada terzilik, kunduracılık, değirmencilik şeklindeki ticari faaliyetlerle uğraşan Rumların 1922 öncesinde 2000-2500 kişi oldukları tahmin edilebilir Rumların bugünkü Atatürk İlköğretim okulunun olduğu yerde kiliseleri, Keskiner İşhanı´nın arka tarafında da okulları vardı. Oturdukları yerler Mithatpaşa Caddesi´nden demiryoluna doğru uzanıyordu. Kentte Rumlar dışında Ermeni ve Yahudi nüfusu da bulunuyordu. Ancak Ermeniler çok azdı (80-85 kişi kadar). Yahudiler ise daha kalabalıktı (200-300 kişi kadar) ve bugünkü Dibek Caddesi üzerinde havraları ve devlet hastanesinin arkasında da mezarlıkları vardı.
KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNDE SALİHLİ
Yunanistan 15 Mayıs 1919 günü İzmir´e asker çıkarmasının ardından Menderes vadisi yönünde Aydın, Gediz vadisi yönünde Manisa´ya ilerlemeye başladı. Bu ilerleyişe karşılık bölgesel direnişler kendiliğinden oluşmaya başlamıştı.
Bunun akabinde işgale karşı birleşme fikri doğmuştu. Balıkesir, Akhisar, Salihli ve Denizli´deki savunma hareketlerinin başında bulunanlar Alaşehir kongresinde bir araya geldi.Salihliyi bu kongrede Zahit Molla liderliğinde bir heyet temsil ediyordu. Bu sıralarda Bandırma´dan gelen Bandırma ve Manyaslı direnişçiler Salihli direnişçileri ile birleşti ve bu birleşimin başına Ethem Bey (Çerkez Ethem) geçti.
Bunların dışında ayrıca Poyrazlılar ve Osman Ağalar ayrı bir güç teşkil ediyordu. 24 Haziran 1920´de işgal edilmiştir. Kanboğazı - Gölmarmara - Pazarköy - Kemerdamları ve Bintepeler´de şiddetli çatışmalar yaşandı.Uzun süren çarpışmaların ardından milletin iradesi galip geldi ve Salihli özgürlüğüne kavuştu.
Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK Salihli ziyaretinde halka hitaben şu konuşmayı yapmıştır;
"Gösterdiğiniz hissiyata teşekkür ederim. Buraya kadar bu kadar erken gelmekle hakiki hissiyatımızı izhar (gösterme) şevkiyle olduğunu anlıyorum.Bundan fevkalade bahtiyarım. Bende size karşı aynı hissiyatla mütehassısım. Muhterem Ahali: Çok zulüm ve çok elem gördünüz. Fakat artık bunlardan ebediyen kurtuldunuz. O kara günler artık tekerrür edemez. Çünkü milletini intibah (uyanma) ve teyakkuzu (uyanıklık) pek büyüktür. Bundan sonra memleketimizi kati halasa (kurtuluş) isa i (ulaştırma) için pek kuvvetli ve esaslı tedbirler ittihaz eylemek icap eder. Bu tedbirlerin en mühimi ve en birincisi ilim ve irfan orduları teşkil edeceklerdir. Bu itibarla atiye (geleceğe) ehemmiyetle bakabiliriz. Muhterem Ahali: Biliyorsunuz ki, hayatımızı, istikbalimizi, namusumuzu kurtaran Misaki Millilerimize olan itimad-ı taamımızdır (tam bağlılık). Millet ve milletten doğan ordumuz bu Milli Misaki süngülerle tahakkuk ettirmiştir. Bunu siyaseten ifade ettirmek için heyeti murahhasımız Lausane (Lozan) da faaliyette çalışmaktadır. Memleket dahilinde çalışırken, diğer taraftan hemen karşımıza çıkması muhtemel düşmanları yere sermek için daima mühayya (hazır) bulunmalıyız. Bu millet üç buçuk seneden beri çok fedakarlık yapmıştır. İcap ederse bundan sonra da hayat ve namusu için daha çok fedakarlık yapacaktır."
İKLİM
İklim bir yerin uzun yıllar hava olaylarının ortalamasıdır. Salihli´nin 30 yıllık rasat verilerine sahip olması sevindirici bir olaydır. Salihli bütünüyle Ege Bölgesinde görülen hava kütleleri ve cephe sistemlerinin etkisinde kalmaktadır. Bu durum Salihli´nin iklimini belirleyici özelliktedir.
Ancak bir genelleme yapılacak olursa yazları yağışsız ve sıcak, kışları yağışlı ve ılık "Akdeniz iklimi" tipinde görebiliriz. Burada cephe sistemlerinin (kuzey Afrika- Akdeniz-Sibirya) bazen fazlaca etkili olması durumunda bazen ılık yağışlı, bazen de soğuk havalar görülebilmektedir. Bu açıdan bakıldığında bahar aylarında günde dört mevsim görülebilir. Dağların denize dik uzanması ve Gediz vadisinin etkisiyle hakim rüzgar batıdan esmektedir.
Ancak kış mevsiminde doğusundaki yüksekliklerin etkisiyle doğu sektörlü ve genelde soğuk olan rüzgârları da olabilmektedir. Salihli´de yıllık sıcaklık ortalaması 16 °C civarında olup kış ortalaması 3 -4 yaz ortalamasında 17 civarında tespit edilmiştir. Ancak zaman zaman sapmalarda meydana gelmektedir. Şubat 1973 de 42 °C gibi değerlerde ölçülebilmiştir. Gölgede ölçülen bu sıcaklık değerleri dışında Salihli´de sıcaklığın ortalama +5°C ile 30 °C arasında seyrettiği söylenebilir. Bazı kış aylarında meydana gelebilecek olan olayları ise ehemmiyetsiz sayılabilir.
Atmosferdeki nemlilik ise en yüksek değerleri Ocak ve Şubat en düşük değerini de Temmuz-Ağustos aylarında almaktadır. Yıllık ortalama yağış ise 500 mm civarında seyretmektedir. Akdeniz yağış rejiminde olması dolayısıya yağışın % 48´i kış,% 27´si ilkbahar,% 8´i sonbahar,% 7´si de yaz mevsiminde düşmektedir. Ancak bazı yaz aylarında hiç yağış düşmediği de görülebilmektedir.
COĞRAFİ YAPI
Salihli Gediz havzasının orta bölümünde 28 10´ doğu,38 10´ kuzey konumu ve etrafı batıdan Turgutlu, kuzeybatıdan Akhisar, kuzeyden Gördes, kuzey doğusundan Demirci, doğudan Kula, Güneydoğudan Alaşehir ve Güneyde İzmir´in ilçesi Ödemiş tarafından çevrilmiştir.
Boz dağların kuzey yamacının eteklerinde Gediz nehri kenarında bulunan Salihli İZMİR -ANKARA karayolu ile İZMİR -AFYON demiryolunun da kenarında bulunmaktadır.
Kuruluş yeri Bozdağ kütlesinin güneyini sınırlandırmış olması bir dezavantaj değil, ülkemizde Kuzey ve Kuzeydoğuya bakan yamaçların daha fazla nemli olması yer seçimi ve gelişiminde etkili rol oynamıştır.
Yine dünyada akarsu boylarındaki kentlerin gelişmişliğine paralel olarak Gediz, Alaşehir Çayı, Tabak Dere ve Sart Dere, Gümüş Dere, Kurşunlu derelerinden azami ölçüde faydalanılmaktadır. Bunun yanında Demir köprü Barajı ve sulama kanalları da adeta hayat damarı niteliğindedir.
Salihli ovası Gediz tektonik çukurluğunun içinde ve Gediz nehrinin ovaya girdiği yerde de Salihli ilçesi kurulmuştur. Yer yer 90-100 metreyi bulan alüvyonlar Gediz ve Bozdağ´ın etkisiyle heterojen bir yapı gösterirler. Ancak toprak verimliliğinde önemli avantajlar sağlar.
Salihli ovası Kuzey ve Güney tarafından faylarla (kırık) sınırlandırılmıştır. Gediz teknotik çukurluğunun oluşumunda rol oynayan faylar ovanın çöküntü olduğunun bir kanıtı gibidir.
Salihli ovasının Güney kesimlerindeki sıcak ve su kaynakları da bu fay hattının bir eseridir. Ovanın neojen sonlarında çöktüğü Bozdağ´ların yükseldiği ve bu durumun 1500 metrelere vardığı kabul edilmektedir.
Ovada zaman zaman fayların oynaması temel de çökmeler meydana gelmesinin bir göstergesi olarak kabul görmektedir. Bu açıdan bakıldığında Salihli ovasının 1.derecede deprem kuşağının kenarında bulunmakta olduğu görülür.
Bozdağların eğilim yamaçları Kurşunlu, Çakallar, Gümüş dere gibi suların etkisiyle parçalanmış ayrıca gevşek yapıda olan toprak zaman zaman kuzeyden akışa geçmiştir. Bu durum Bozdağların Salihli´ye bakan yamaçlarında doğa dengesinin bozulmasına yol açmaktadır.
Bozdağ metaformik kütlesi farklı formasyonlarla birlikte kentin güneyinde 2159 metreye kadar çıkmakta ve heybetli bir görüntü yelpazesinde kurulmuş durumdadır.
NÜFUS
Kuruluş tarihi 16-17 y.y. kadar inebilen Salihli merkezi ile kuruluşu MÖ:2000-3000 yılına giden Sart dikkatine alınabilir. Ancak nüfus hareketleri açısından incelendiğinde Cumhuriyet öncesi ile ilgili pek fazla kaynak bulunmamaktadır. 1831 yılı sayımına göre Sart´la beraber 500 nüfus tespit edilebilmiştir.
Demiryolunun Salihli´den geçmesinden kurtuluş savaşına kadar nüfusun diğer Anadolu şehirlerinden daha hızlı geliştiğini rahatlıkla söylenebilir.1893 salnamesindeki rakamlar 3000 kişiyi 1908 yılındaki rakamlar ise 4400 kişiyi göstermektedir.
1927 yılında ise 7191 kişi kayıtlara geçmiştir. Bunu da Kurtuluş Savaşı yıllarındaki kayıplarla azınlıkların burayı terk ettiğinde göz önüne alınırsa 1915 lerde Salihli nüfusunun en az 10.000 kişi olduğu gibi yüksek bir rakam olduğu kanaatine varılabilinir. Türkiye´de iç göçlerin hızlandığı 1950 lerden sonra Salihli´de hızla göç alan bir merkez konumuna gelmiştir. Bununla birlikte Yugoslavya ve Bulgaristan´daki zulümden kaçıp Salihli´ye gelenlerin yanında Çin zulmünden kaçanlarda Salihli´ye yerleşmişlerdir.
1985 -1990 nüfus sayımları dikkate alınıp artış hızına bakıldığında 1995 itibariyle nüfusu yaklaşık 170.000 civarında olup bunun % 60 oranındaki kısmı ilçe merkezinde olduğunu görebiliriz.
Son yapılan kasım 1997 itibariyle Salihli´nin nüfusu genel olarak 143.956 dır.Bunun şehir merkezindeki sayısı ise 79.837 olup
diğer kısmı ise 64.119 kişi ile belde ve köylerin nüfusudur.
NÜFUS HAREKETLERİ
Salihli bir köy olarak kurulduğundan bu yana sürekli göç almıştır. Günümüzde de almaya devam etmektedir. Bugün Salihli´li diyebileceğimiz kentin asıl yerleşiklerini bulmak ve saptamak zor olmaktadır.
Salihli´nin bulunduğu bölge (Gediz havzası) Osmanlı döneminde her zaman aşiretlerin konakladıkları, sonradan yerleştikleri veya iskân edildikleri bir yerdir. Bu uzun süre içerisinde, özellikle 17.yy. dan sonra kayda değer nüfus hareketleri görülmüş,son olarak 19.yy da ve 20.yy. başlarında Kafkasya´dan ve Avrupa´dan alınan göçler söz konusu olmuştur.
Salihli civarına yerleşen aşiretlerin kurdukları köylere verdikleri adla yaşayanlarına rastlamak bugünde mümkündür. Sözgelimi Karayahşi, Araplı, Burhan, Beylikli, Çökelek, Eldelek, Dombaylı, Durasıllı, Sindel v.b.Ayrıca yöreye yerleşip ismini vermeyen ya da günümüze ismi ulaşamayan veya değişen birçok aşiretler de vardır. ( sığıralcısı, Bayındırlı, Karatekeli, Kuşdoğanlı, Kacar, Taras, Karakeçilı vb.)
19.yy.da aşiretlerin Salihli´ye son iskânında Karatekeli ve Karasığıralcısı aşiretlerinin yerleştirildiğini ve 1890 yılında Bulgaristan´dan gelen Türklerin Salihli yakınlarında Yılmaz köyü kurduklarını öğreniyoruz.
Yine bu yy.da II. Abdülhamit zamanında bazı aşiretlerin ve Kırım´dan gelen Çerkezlerin Salihli´ye Kırveli mahallesi ve Süleymaniye Köyü´ne iskân edildikleri görülmektedir.
Salihli´nin 19.yy. daki nüfusunda sürekli artan Rumlar yanında az sayıda Ermeni ve Yahudi varlığı bilinmektedir.
20 yüzyılda Salihli göç almaya devam etmiştir. Nüfusuna yeni etnik guruplar eklenmiştir. İçinde bulunduğumuz yy. ın ilk yarısında daha az, ikinci yarısında daha çok olmak üzere Balkan ülkelerinden gelen Türkler bugün Salihli nüfusunda önemli bir paya sahip olmuşlardır. Sayı olarak Romanya ve Yunanistan kaynaklılar az Yugoslavya ve Bulgaristan göçmenleri daha çoktur.
Bulgaristan göçmenleri toplu olarak (361 hane) geldikleri 1951 yılında, Toprak -iskân Genel Müdürlüğü´nce Kurtuluş mahallesinde yaptırılan evlere yerleştirilmişlerdir. Gelenler doğrudan Salihli´ye gelmemiş, çok kısa süre kaldıkları Eskişehir, Bursa, Samsun gibi ilk iskân yerlerinden sonra buraya yerleşmişlerdir.
Kent içinde 1950 öncesi ve sonrasında gelen Bulgaristanlı göçmenlere rastlanıyorsa da sayıları 1951 yılında gelenler kadar çok değildir.
Yugoslavya göçmenlerinin ilk gelişi 1925´li yıllara rastlamaktadır.1955 yılına kadar çok seyrek ve az sayıda olan göçler 1955-1963 yılları arasında yoğunluk kazanmıştır. Bu yıllarda 30?40 hane serbest göçmen şeklinde geldikleri belirtilmektedir. Gerek Bulgaristan gerekse Yugoslavya göçmenlerinin yerleşmek üzere Salihli´yi seçmelerindeki en önemli etken, 1950-1960 yılları arasında Demir köprü barajının yapımı esnasında işçiye duyulan gereksinimdir. Ayrıca daha önce buraya yerleşenlerin Salihli´deki tarımsal imkânların son derece elverişli olduğunu yakınlarına bildirmeleri, göçmen nüfusun burayı tercih etmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Çalışan göçmenlerden çok azı, maddi geliri yükselenlerin bir kısmı buradan ayrılmışlardır. Kentin nüfus hareketliliğinde söz sahibi olan bir diğer etnik gurupta "Türkistanlılar" olarak tanınan kazak Türkleridir. 1954-1955 yıllarında Salihli´ye yerleştirilen kazak Türkleri, Kurtuluş Mahallesindeki göçmen evlerinde oturmaktadırlar. Daha sonraki yıllarda bir bölümü İstanbul başta olmak üzere büyük kentlere göçen Türkistanlılar, ilk geldiklerinde 140 hane iken (TÜRKDOĞAN -1968) bugün 80?90 hane civarındadırlar.
Salihli nüfusuna 1950 lerden sonra Kula´lılar başta olmak üzere, yakın ilçelerden ve köylerden gelenler ile son yıllarda 1970 lerden itibaren doğu illerinden (Bitlis, Erzurum, Kars, Tunceli, Ağrı, Muş vb.) göç edenler kentteki nüfus hareketliğinin son yaratıcılarıdır.
Salihli ekonomisinin canlılığı, gelişmekte olan sanayi ve verimli tarım topraklarına sahip olma niteliği ile geçmişte olduğu kadar, günümüzde de göç almaya devam etmektedir.
Salihli kenti hemen hemen dışarıya göç vermemektedir. Ekonomik gücünün artmasına bağlı olarak büyük kentlerde yaşama isteğiyle İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlere yerleşen ihmal edilebilir sayıdaki ailelerin dışında 1960´lı yıllarda yurtdışına (Özellikle Almanya ve Fransa)çalışmaya gidenlerin çoğunun geri dönüş yaptığı da sanılmaktadır.
TARIM
Alüvyonlu toprak, Akdeniz iklimi ve sulama imkânı, dünyada bundan daha güzel tarıma elverişli yer az bulunur. Akdeniz ikliminin görüldüğü Salihli´de yaz kuraklığı bariz bir şekilde hissedilir.
Ancak Demir köprü barajının sağladığı sulama imkânı ovada hem çeşitli hem de verimli yüksek bir tarım hayatı ortaya çıkarmıştır. Salihli´nin birçok yerinde ensontif tarım yapılmaktadır.
Ovada ve Bozdağ yamaçlarında üretilen ürünlerin burada sayılması fantezi olabilir. Ancak ülke çapında yetiştirilen bir kaç ürün adı, verilecek olunursa;
Pamuk: Liflerinin uzunluğu dolayısıyla kalite açısından rahat ve sulamalı bir tarım yöntemi uygulanmaktadır. Buna bağlı olarak ilçede altı tane çırçır fabrikası bulunmaktadır.
Üzüm: Türkiye´nin çekirdeksiz üzüm merkezlerinden biri olan Salihli ovası (Manisa ili Türkiye Birincisi) kuru üzüm ihracatı ve pekmez üretimiyle ön sıralarda yer almaktadır.
Tütün: Önemli bir yer tutmakla birlikte son yıllarda önemli azalmalar görülmektedir.
Sebze ve Meyve: Şeftali, kayısı, kiraz, kavun, karpuz, zeytin ovanın diğer önemli ihraç malları arasında yer almaktadır.
Zeytin: Zeytincilik çok yaygın olmamakla birlikte yine de bir zeytinyağı fabrikası kurulacak kadar gelişmiştir.
Sebze üretiminde Salihli kendine özgü bir yer edinmiş bulunmaktadır. Sebze ve meyve daha çok Ankara-İstanbul ve Bursa´ya pazarlanmaktadır.
ULAŞIM
Coğrafi konum ve topoğrafik yapının uygunluğu nedeniyle Salihli gerek kendine bağlı yerleşimlerle gerekse komşu ilçe ve illerle kuvvetli bir ulaşım bağlantısına sahiptir. Kent dışı ulaşımda en önemli payı İzmir-Ankara E- 96 devlet karayolu almaktadır. Kentin batı ve doğu üzerindeki yolcu ve yük akımı birinci derecede bu yol üzerinden sağlanmaktadır İzmir-Uşak demiryolu ikinci önemli ulaşım aksıdır.1875 yılında Manisa´dan Salihli´ye ulaşan demiryolu XVii. yy, da yöreyi köy olmaktan çıkarıp hızla gelişmesini sağlamıştır. Doğu ve Güneydoğu ile bağlantılı olan demiryolu günümüzde izlenimlere göre gerek yolcu gerekse yük taşımacılığında payı düşüktür. Salihli´nin İzmir-Ankara E–96 karayolu üzerinde bulunması nedeniyle yurdun her bir yanına rahatlıkla ulaşıldığı gözlenmektedir. Aynı yol üzerinde günde İzmir´e 32, Manisa´ya 29,sefer yapılmaktadır. Salihli Akhisar yolu Balıkesir ve İstanbul´a, Salihli -Alaşehir hattı ise Denizli ve Aydın´a bağlantılarını sağlar. Salihli´den düzenli olarak günde; İstanbul´a 2,Balıkesir´e 5,Denizli´ye 4,Alaşehir´e 23,Kula´ya 7, Demirci´ye 8,Köprübaşı´na 8,Selendi´ye, Akhisar ve Gölmarmara´ya 10,Ödemiş´e 2,sefer yapıldığı belirlenmiştir. İlçeye en yakın deniz ve hava limanı 96 km uzaklıktaki İzmir´dedir
Salihli´nin kent merkezine bağlı köyler ve beldelerin uzaklığı 10 ile 25 km. arasında değişmekle beraber ilçe merkezine en uzak yerleşimler Gökeyüp, Akçaköy, Oraklar, Mamatlı ve Hacıkösali´dir. Bu yerleşimlerden Adala, Donbaylı, Durasıllı, Kavaklıdere, Kemerdamları, Pazarköy, Poyrazdamları, Sart kasabası, Taytan kasabası, Torunlu, Yeşilova, Yılmaz kasabalarına, günde 10´dan fazla sefer yapılmaktadır.
Beylikli, Kapancı, Karayahşi, Köseali, Kabazlı ve Yeşil kavak´ta bu sayı 5–10 sefer arasında değişmektedir. Allahdiyen, Caferbey, Çökelek, Eminbey, Hacı hıdır, Gökköy, Karapınar, Kemer, Poyraz damları kasabası ve Yaraşlı´da günde 5 civarında sefer yapıldığı gözlenmektedir.
Salihli´yi doğu-batı yönünde kat eden E–96 karayolu ve demiryolu kent içi ulaşımında önemli bir rol oynamadıkları görülmektedir.
Kent içi yolları trafik yoğunluğu ve kalitesi bakımından 1. ve 2.derece önemli ulaşım akışları olarak ikiye ayrılabilir.
1.Derecede önemli yollar:
Salihli´nin en önemli ve en yoğun ulaşım akışı, karayolunun güneyinde, doğuda Kırveli´den başlayarak batıya doğru gelen ve sırayla, Atilla, Belediye ve Mithatpaşa caddeleridir. Zafer mahallesinde güneye yönelerek F Caddesi yolun en yoğun kısmını Mithatpaşa Caddesi oluşturur. Üzerinde birçok ticaret ve iş merkezinin bulunduğu cadde ayrıca kent içi ulaşımını sağlayan minibüs hatlarının buradan geçmesiyle de yoğun bir trafik akışına sahiptir. Bu caddeye paralel olarak uzanan güneyindeki Turan ve kuzeyindeki Belediye caddeleri de kentin ticaret merkezi üzerindedir.
Demiryolu kuzeyindeki Atatürk (Çınarlı) caddesi, Mithathatpaşa´dan dar olarak başlayıp Tedaş, Beşeylül ilköğretim okulu ve Kültür Müdürlüğü önünden geçerek Yörük mahallesine kadar uzanır. Demiryolunun güneyindeki Şüheda Caddesi ile demiryolunun her iki yanındaki Fevzipaşa caddeleri gerek kent içi aks gerekse hizmet yoğunluğuna göre kent içi ulaşımda önemli yere sahiptir.
2.Derecede önemli yollar:
Bu yollar kent içerisinde anayollara bağlı cadde veya sokak olarak ulaşıma hizmet ederler. Güney-Kuzey yönünde uzanan yollar: Avar, Millet, Yüksel Özdemir caddeleri ile Acısu, Çiçek, Göçmen, Mimar ve Süleymaniye sokaklarıdır.
Bu cadde ve sokakların genişletilme ve iyileştirilme çalışmaları devam etmektedir. Doğu-Batı yönünde ise Fatih, Gökçepınar, Gürsel, Köprü caddeleri ile İnönü, Mehmet Akif ve Yeniyol sokaklarıdır. Kentin ilk yerleşim yeri olan Eskicami, Kocaçeşme, Mithatpaşa ve Dedetaşı mahallelerindeki yollar dar, kısa ve dik açılı olup genelde beton ve yeni asfalt çalışmaları yapılmaktadır.
Yerleşim yerinin düz ve iklimin uygun olması nedeniyle kentte çok sayıda motosiklet ve bisiklet bulunmaktadır. Nitekim (SAR,996)göre ilçede her 10–15 kişiye bir motosiklet ve bisiklet düşmektedir. Yüksel iş Ticaret sahibi İbrahim Yüksel´de Türkiye´de en çok satış yapan ilk firma içinde olduğunu söylerken bu tezimizi de doğrulamaktadır. Sayının yüksek olması ilk bakışta trafik sorununu azaltması şeklinde yorumlanırsa da gerekli alt yapının (park, ayrı yollar vb.) oluşturulamadığından özellikle motosikletler şehir için bir sorun olmaktadır.
Salihli´de çok az sayıda otopark olmasına rağmen (Eski Belediye karşısı - eski Pazaryeri - Stat önü -Kurudere - Çınarlı cad. kavşağı - Oto Garaj üzeri) gibi özellikle Mithatpaşa, Belediye, Turan ve Kurudere caddeleri boyunca park edilen araçlar şehir, yaya ve taşıt trafiğini aksatmaktadır. Şehrin pazarı olan Çarşamba ve Cumartesi günleri ilçede otopark eksikliği kendini yoğun bir şekilde göstermektedir.
SALİHLİ´NİN iLÇELERE OLAN MESAFELERİ
Alaşehir. 0. 40 Km.
Ahmetli 18 Km
Akhisar 66 Km.
Demirci 102 Km.
Gölmarmara 40 Km.
Gördes 88 Km.
Kula 42 Km.
Köprübaşı 53 Km.
Saruhanlı 52 Km.
Sarıgöl 53 Km.
Selendi 80 Km.
Turgutlu 42 Km.
Ödemiş 52 Km.
ÇEVRE iLLERE OLAN UZAKLIĞI
Manisa 72 Km.
İzmir 96 Km.
Uşak 120 Km.
Balıkesir 144 Km
Denizli 110 Km.
Adres:
AKSOY MAH. MENDERES CAD. NO: 72 SALİHLİ / MANİSA
Telefon
(236) 714-3758